GÜNEŞ KÖYDEN DOĞUYOR
Toplumsal duyarlılık projesi kapsamında Eskil'e gelen 50 üniversite öğrencisi, Şehit Azam Güdendede İlk/Ortaokuluna baştan aşağı değiştirirken birde kütüphane yaptılarToplumsal duyarlılık projesi kapsamında Eskil'e gelen 50 üniversite öğrencisi, Şehit Azam Güdendede İlk/Ortaokuluna baştan aşağı değiştirirken birde kütüphane yaptılar. Güneş Köyden Doğuyor Proje Gönüllü Ordusundan 50 kişilik öğrenci, Türkiye'nin her köşesine gidiyor. Özellikle kırsal alan ve okulda kütüphane olmamasına dikkat çeken öğrenciler, okulunun birçok yerini değiştiriyor, birde kütüphane inşa edip oradan ayrılıyorlar. Üniversite öğrencileri, okuldaki küçük öğrenci arkadaşlarıyla tüm gün ilgilenip, unutamayacakları iki gün yaşatıyorlar. Spor, müzik, sinema, tiyatro, bilim, resim gibi farklı farklı branşlarda çocuklarla ilgilenirken onların rol modeli oluyorlar.
Proje Koordinatörlerinden Elif Gökçen Toksoy'un açıklamasında;
"Biz Bilkent Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri çatısı altında bulunan Güneş Köyden Doğuyor Projesi gönüllüleriyiz her yıl belirli aralıklarla Türkiye'nin her bir köşesinde kütüphanesi olmayan köy okulları belirleyip bu okullarımıza belirli hafta sonları ziyaret etmekte ve iki gün boyunca kalmaktayız. Burada hem yapı birimimizle çocuklarımıza kütüphane inşa ederken bir yandan da eğitim alt gruplarımızla birlikte spor, müzik, bilim, tiyatro, genel kültür, resim gibi etkinliklerle çocuklarımızın hayallerine ve hedeflerine ortak olmaya çalışıyoruz
50 kişilik bir üniversite öğrenci topluluğuyuz biz. Okullarımızı Milli Eğitimin sitesinden araştırarak belirliyor, sonrasında onları ziyaret ederek fiziki şartlarına göre bir yapı ve eğitim planlaması gerçekleştiriyoruz. Her kütüphane yapma sürecimiz ortalama 1 ay hazırlık gerektiriyor. Eğitim alt gruplarımızda çocuklarımıza verim sağlamak için çalışmalar düzenliyor, tiyatro oyunları çalışıyor, müzik ve deney provaları yapıyoruz. Derslerimizden, normal yaşantımızdan ayrı olarak amacımız çocuklarımızın üniversiteli rol model büyükleri olmaya çalışıyoruz. En büyük amacımız onlara okumanın, araştırmanın, sanatın, bilimin ve daha birçok farklı dalın aslında kolay ulaşılabilir olduğunu ve istediklerinde bu fırsatlara ulaşabildiklerini ve her şeyi başarabilecek güçlerinin olduğunu onlara gösterebilmek.
2010 yılından beri devam eden bu proje olarak 9 yılda 26 farklı kütüphane kurduk ve 28 binden fazla kütüphaneyi okullarımıza bağışladık.
Tek arzumuz çocuklarımızın okumayı seven, çalışan, üreten nesiller olmasıdır.
Bu sırada çocuklarımızla etkinlikler yaparken velilerimizi de unutmayıp onlarla ebru, çiçek ve ağaç dikme etkinliklerimizi yaparak kendimizi onlara da tanıtıyor ve buraya gelme amaçlarımızı onlara da göstermeyi hedefliyoruz" diyerek konuşmasını tamamladı.